KREMALI MANTAR ÇORBASI






Mantar çorbasıyla devam ediyoruz.:) Çorbalar arasında farklılık arayanlara yeni alışkanlık yapacak bir çorba. Bir kere denendi mi hep isteniyor.  Yanında sarmısaklı ekmekle de iyi gidiyor ;)



MALZEMELER:

300 Gr kadar mantar
1 Su bardağı süt ya da 
1 Çay bardağı krema
1 Yemek kaşığı tereyağ
2 Yemek kaşığı sıvı yağ
3 Yemek kaşığı un
7-8 Su bardağı su

YAPILIŞI:

Önce mantarları güzelce yıkayalım ve ince ince kıyalım. Tencereye yağı koyalım ve unu ekleyip kavuralım. Unumuz kavrulunca mantarlarımızı da ekleyip birkaç dakika karıştıralım ve 7-8 bardak sıcak suyumuzu ekleyelim tuzunu kontrol edip çorbamızı kaynamaya bırakalım. Mantarlar pişince çorbamız kaynayınca bir su bardağı süt ya da bir çay bardağı kremayı ekleyip bir taşım daha kaynatıp ocağın altını kapatalım. Sıcakken servis edelim. Şifa olsun..















Tarifin devamı

KREMALI DOMATES ÇORBASI


Soğuk günlerde içinizi ısıtacak bir çorba tarifi. Soğuk dedim bu bahar ayında çünkü burası bugün çok soğuk ve yağmur yağıyor. Allahım bereketini versin inşallah yağmurlar şakır şakır yağsın memleketimizin her köşesine :) Çorbalar soframızın tacıdır.Bizim evde çorbasız başlayamayız yemeğe :) Buna rağmen bloğumda çorba tariflerimi paylaşmadığımı fark ettim ve domates çorbasıyla başlayayım dedim paylaşmaya ;) Gerçi şimdi bu mevsimde sulu domates bulmak zor ama kilere başvurup domates soslarıyla da yapabiliriz :) Ben soda şişelerine domateslerimi dolduruyorum çok kullanışlı ve lezzetli oluyor. İnşallah kış hazırlıklarında onun paylaşımını da yapacağım ;)

MALZEMELER:

3 Orta boy sulu domates
1 Yemek kaşığı domates salçası
1 Yemek kaşığı un
2 Yemek kaşığı tereyağ
1 Çay bardağı krema ya da süt
Tuz,karabiber

YAPILIŞI:

Domateslerimizi  yıkayalım ve rendeleyelim.  Tencereye yağımızı koyalım eritelim. Üzerine unumuzu koyalım ve kavuralım.  Salçamızı ve rendelediğimiz domatesleri de koyalım ve karıştıralım . Üzerine sıcak su ekleyelim ve baharatlarını da ekleyelim kaynamaya bırakalım. Kaynadıktan sonra krema ya da sütünü de ekleyelim ve bir taşım daha kaynattıktan sonra sevdiklerimize sıcak sıcak ikram edelim :) Afiyet olsun ..



Tarifin devamı

BİBERLİ EKMEK



Bildiğim kadar Hatay 'ın yöresel lezzetlerinden birisi. Yaz- kış , tatlı-acı günün her saati tüketilebilen bir lezzetmiş :) Sevilmeyecek gibi değil ağzınız bir tattı mı gerisini sürekli istiyor :) Okulda sağ olsun Hataylı arkakadaşımız bize bu lezzetleri sık sık tattırıyor. Biberli ekmeği , baharatlı peyniri, o minik zeytinleri.. Bizde onun sayesinde öğrendik bu lezzetleri .Biberli ekmeğin şahsen müptelası oldum :)  Kendimde yapsam acaba öyle olur mu derkeen denedim ve oldu :) )Eğer sizde Hatay ' ın yöresel tatlarını beğeniyorsanız bu lezzeti de denemeden geçmeyin derim:)

MALZEMELER:

HAMURU İÇİN:

Yarım paket yaş maya
Ilık su
Tuz
Aldığınca un

ÜZERİ İÇİN:

1 Orta boy soğan
300 gr lor peyniri
1 Yemek kaşığı domates salçası
1 Yemek kaşığı biber salçası
1 Tatlı kaşığı zahter ( Varsa)
2 Yemek kaşığı susam
Zeytinyağ

YAPILIŞI:

Önce hamurumuzu hazırlayalım. Derin bir kaseye unumuzu alalım içinde ılık suyla mayayı eritelim. Tuzumuzu da ekleyip hamurumuzu kulak memesi yumuşaklığında olacak şekilde yoğuralım. Hamurumuzun üzerine temiz bir bez örtüp dinlenmeye bırakalım. Bu arada bizde iç malzemelerini hazırlayalım







 Bir kaseye ince doğradığımız soğanları alalım. Üzerine diğer malzemeleri de ekleyip iyice birbirine karıştıralım. Mayalanan hamurumuzdan limon büyüklüğünde parçalar alıp oklava ile tabak büyüklüğünde açalım. Kenarlarını içe doğru katlayalım kare şeklinde olacak. Tekrar üzerinden merdane ile gidip düzleştirelim. Düzgün olan yerine iç malzememizden yerleştirelim. Yağlanmış tepsimize dizelim. 180 derecede pişirelim. Afiyet olsun..



Tarifin devamı

ELMALI GÜL MİLFÖY




Şöyle hafta başına güllerle başlamak istedim :) Miss gibi kokular içinde ağzınıza layık bu güller ;) Tam da
elma mevsiminde iken denenesi bir lezzet :) İlk yaparken endişelerim olmuştu milföye yakışır mı elma acaba diye ama yakıştı hem de çok şık oldu:) Yapımı da son derece kolay ve eğlenceli ;) Denemek isterseniz haydi mutfağa :)  Ağız tadında güzellikler içinde bir hafta geçirmeniz dileğiyle..


MALZEMELER:

(12 ADET GÜL İÇİN)

6 Adet milföy
3-4 Adet orta boy elma
1 Su bardağı şeker (İsteğe bağlı artırılabilir )
1 Su bardağı çekilmiş ceviz
Tarçın

YAPILIŞI:

Altı tane milföyü yan yana koyalım ve merdane yardımıyla incecik açalım. Elmaları yıkayıp soyalımve ince ince dilimleyelim.Üzerlerine bir iki  limon suyu sıkalım ki kararmasın. Milföyleri enine iki parmak genişliğinde şerit şerit keselim. Şekeri, cevizi, tarçını üzerine serpelim. Elmaları yarım ay şekli gibi resimdeki gibi yerleştirelim. En baştan başlayıp sara sara sona kadar gidelim. Gülümüz çıktı ortaya :) Onu mufffen kalıplarına yerleştirip üzerine yumurta sarısı sürüp 180 derecede pişirmeye verelim. Piştikten sonra ilk sıcaklığı çıkınca üzerine pudra şekeri serpelim. Ilıkken servis edelim. Afiyetler olsun...














Tarifin devamı

TURUNÇ REÇELİ



Turuncuma yakışacak bir tarif. Canım Antalyamın reçelleri meşhurdur. İncir reçeli, patlıcan,ceviz turunç....Hepsi ayrı ayrı güzellikteler. Ama ben reçeller arasında fazla reçel tüketmeyen birisi olarak turunç reçelini en çok severim. O hoş kokusu yerken içinizi ferahlatması ve rahatlatması onu sevmemde etken sanırım :) Turunç görüntüsüyle portakala çok benzer ama acımtırak bir tadı vardır. Kimileri suyunu da kullanır.Biz hiç denemedik  sanırım çok acı geldiği için:) Antalya da sokaklarda, caddelerde bolca turuç ağacına rastlayabilirsiniz;) Şehir dışından gelip turunçları portakal  sanıp yemeyi deneyen misafirlerimiz ilk ısırıktan sonra hayal kırıklığına uğrayabiliyorlar :) Biraz turunç  reçelini yapmak  zaman alıcı , uğraştırıyor ama inanın denemeye değer;) Mutlu pazarlar..

MALZEMELER:

12 Adet orta büyüklükte turunç
1 Kg şeker
1 Çay kaşığı limon tuzu

YAPILIŞI:

Turunçları iyice yıkayalım. Rendenin küçük yeriyle çok beyaz olmayacak şekilde kontrollü bir şekilde rendeleyelim. Kabuğunu tamamen rendelememeye dikkat edelim yoksa reçelimiz kokusuz tadsız olur :( Rendelediğimiz turuçlarımızı dilim dilim keselim ve kabuklarını turuçdan ayıralım. Ayırdığımız turunç dilimlerinin içindeki beyaz yerini bıçakla alalım. İncelttiğimiz turunçlarımızı kıvırarak rulo yapalım ,  iğneye geçirelim ve ipe dizelim. Şimdi turuçlarımızı tadlandırma bölümüne geldik :)







Turunçlarımızı derin bir kaba alalım ve üzerini geçecek kadar su dolduralım .Turunçlarımızı serin bir yere bırakalım. Her gün turunçlarımız tadlana dek sabah akşam suyunu değiştirelim.  Yaklaşık bu 3-4 gün sürebiliyor. Tadlanan turunçlarımızı suyunu süzüp  ipli haliyle   kaynatacağımız tencerenize alalım ve üzerine şekerimizi ekleyelim. Üzerindeki şeker eriyince yaklaşık 5-6 saat sürüyor ocağın altını yakalım.Kaynamaya başlayınca limon tuzunu ekleyelim ve kıvamını kontol altında tutarak reçelimizi pişirelim.Yaklaşık 15- 20 dakika kaynaması yeterli oluyor. Hazır olan turunçlarımız soğuyunca iplerini çıkartalım ve kavanozlara dolduralım. İyi günlerde yemeniz dileğiyle sevgiler..




Tarifin devamı

SUP




Bu kadar kısa post başlığım ilk defa oluyor ;) Bir eksiklik mi var diye döndüm  durdum öyle :) Neyse her şeyin bir ilki var dimi yani :)
Buralara iki gündür lapa lapa kar yağıyor desem inanır mısınız ? Sabah uyandığımızda bir baktık her yer bembeyaz. Evden çıkmadan eldiven atkı arama derdine düştük. Malum kış bitti zannettik kaldırdık onları :) Şimdi yine evin malum yerlerinde aldılar yerlerini :) Maşallah yağmadı derken martın ortasında yağmur , kar çoştu. Bu kış neredeyse  kar , yağmur yağmadı sadece dondurucu bir soğuk vardı. Neyse ki toprak inşallah suya dolacak :) Bu bakımdan içimiz rahat kuruyan barajlarımızın üstüne bu yağışlar çok iyi oldu ;) Karın yağışını izlerken yanında hafif bir tatlı  iyi gider ;) 

MALZEMELER:

5 Su bardağı süt
1 Su bardağı şeker
3 Yemek kaşığı un
3 Yemek kaşığı kakao
100 gr margarin

YAPILIŞI:

Bir tencereye margarin hariç tüm malzemeleri alalım karıştıralım ve ocağın altını açalım. Kaynamaya başlayıncaya dek sık sık karıştıralım dibi tutmasın :) Kaynadıktan sonra margarinimizi ekleyelim ve eriyene dek karıştıralım. Ocağımızın altını kapatalım. Supların altına isterseniz bir kek parçası,bir bisküvi koyabilirsiniz Ya da altına iki renk olması için  altına sevdiğiniz bir puding ya da kremayı koyabilirsiniz. Üstüne de supu döktünüz mü tatlımız  hazır hale gelir. Afiyetler olsun..



Tarifin devamı

OSMANLI PİLAVI



Ben diyeyim Osmanlı pilavı siz deyin paşa pilavı , sebze pilavı...Ne denilirse denilsin başlı başına bir ana yemek olan bu pilav her adıyla kendini andırtacak bir pilav :) Yanına bir ayran ve salata oldu size süper bir menü .. Hem sebze yemeği hem et.. Misafir gelecekse şöyle masaya koydunuz mu iş bitti .Sofrada  görünümüyle de tadıyla da oluveriyor baş tacı... Normalde pilavı fazla yemeklerin yanında aramam. Ee bir de bunda birazcık zararlı olmasının da etkisi var :(  Yediğimiz , içtiğimiz her şey zararlı olmuş neredeyse :) Napalım  canıım  ara sıra pilavı bu şekilde tüketmenin kimseye zararı olmaz ;) 




MALZEMELER
  • 2 Su bardağı pilavlık pirinç
  • 2-3 Adet orta boy havuç
  • 250 gr kadar bezelye
  • 500 gr Dana kuşbaşı
  • 1 Çorba kaşığı tereyağ
  • 4 Çorba kaşığı sıvı yağ
  • 2 Su bardağı Su
  • Tuz Karabiber

YAPILIŞI

Etlerimizi kavuracağımız tavamıza alalım. Suyunu çekinceye kadar kavuralım. Suyunu çektikten sonra bir çorba kaşığı sıvı yağ ekleyelim, pişmesini bekleyelim. Piştikten sonra tuzu ve kara biberini ekleyelim. Etimiz hazır :) Şimdi pilavımızı hazırlayalım. Pilavımız için önceden yıkayıp süzdüğümüz pirinçlerimizi tavamıza alalım. Üzerine bir çorba kaçığı ve bir çorba kaşığı sıvı yağ ekleyerek karıştıralım. Kristalize olmaya başlayınca iki bardak suyumuzu ve tuzumuzu ilave ederek pişmeye bırakalım. Pilavımız demlenirken, biz ayrı ayrı tavalarda havuç ve bezelyeleri birer çorba kaşığı zeytin yağı ile soteleyelim. Demlenen pilavımızı iki ölçüye bölelim. Bir ölçüsünü bezelyeyle karıştıralım bir ölçüsünü de ayrı tabaklarda havuçla karıştıralım. Derin bir kaseyi peçeteyle hafif yağlayalım. Kasemizin en altına sıkı olacak şekilde etlerimizi döşeyelim. Üzerinde havuçlu pilavımızı döşeyelim. En üste de bezelyeli pilavımızı döşeyelim. Servis tabağımıza ters çevirelim. Pilavımız ziyafet için hazır :) Afiyet olsun...




Tarifin devamı